DÖNÜŞÜM
İnsan yaratılış gereği her azasının bir hikmeti söz konusudur.Aynı tenden yaratılan azalar farklı görevler üstlenir.El derisi tad alamaz ama dil alır.
Dudaklar koku alamaz ama burun alır , demekki her azada ayrı bir istitad bulunmaktadır.Yaratılan , Yaradanın ne hikmetle yarattığını idrak edemezse fıtri özellikleri değiştiremesede şekil verme gibi noksanlıklara yönelebilir.
O yüzden bir azayı değiştirme nakıslığına gitmek isyana neden olur.Benim bedenim diye tahrip etme hakkı aslında hiç ama hiç sana verilmemiştir.Bu cehalet olgusu insanı görürken kör , duyarken sağır , bilirken cahil eder.
Bu değişimlerin başka bir yönü ise sürü psikolojisine kapılmaktır.Bir çok insanın aslında bu psikojiden kurtulamamasının nedeni çevrei faktörüdür.Ancak beden güzelliği oysaki hiçbir zaman kalp güzelliğinden öteye geçememiştir.
En güzel şekilde yaratılan insanoğlu bunlarla uğraşmak yerine daha çok davranış biçimlerini , kültür seviyesini , duygusal zekasını iyi yönde değişime uğratmalı ve etkin bir şekilde bilgi birikimlerini insanlara aktarmalıdır.
Değişmek dönüşmek farklı şeylerdir.Değişimde ürkmek dönüşümde aslına yani içe yöneliş söz konusudur.
Buna en güzel örnek tırtılın kelebeğe dönüşü örnek olabilir.İnsan aslında ilk yaratılış itibariyle güzeldir , bebeklik hali buna en güzel kanıttır.