YAKAMOZ
YAKAMOZ
Koca şehir içimde sanki , ıssız duvarlarda hırpalanmış çizgiler
kesik bir yaraya benziyor , asırlardır saklanan dolu dizgin duygular hiç bilebilirmiydik ki ayyuka çıkacak.Oysa biz hep yaşıyoruz
zannederdik ta ki ellerimiz kavusuncaya dek. Nasırlanmış ağrılarda
kalmış hatıralar.Hiç soyleme insan nasıl olurda çok sever.Klavuzu
yoktur aslında yazgımızda vardır.Alışıyoruz en olmazına şu hayatın
, kelebeklere inat üç güne ömür diyoruz belkide bu yüzden yaşamayı seviyoruz seninle. Katlanmak yok , dayanmakta hep var olmak
seninle , çünkü insan kıyısına en güzel incilerini bazen bir gemi
rıhtımında , bazen yakamoz olunca sever. Bu gece doğ üzerime yeniden ” iyikim ol.” Issız adamda ay ışığını vur içime. Hayalde olsa
aydan sallanan salıncağımda kapat gözlerini sonsuzluğa doğru ve
fısılda o en çok sevdiğin parçaları , nazenin çiçeği gibi aç beyaz
rengini , konuş benimle dilsiz dudaksız